expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

9 Şubat 2011 Çarşamba

bunca nefesi boşa alıyor olamazdın, içine giren havanın, ses tellerine çarpıp, kulağa gelir birşeylere dönüşmesi gerekiyordu. ses çıkarmadığını iddia etmiyorum ama ağzından çıkanların üvey de olsa zihnindekilerle bir akrabalığı olması gerekirdi. bu kadar uzun yaşadıktan sonra, buralara alışmış olmak lazım gelirdi, girdiğin yerin duvarına bakmadan arka kapısını aramak, dinlenmiş suyu kıskanmak. hepsinin bir gaz sancısı olması da muhtemel tabi. başını koyacağım bir yer değil, kendinden geçip başkasına varabileceğin bir yol değil, tutmaya yarayan bir el değil, bir dokunmak, bir konuşmak, bir dökülmek, eteklerini sürümek, yerlere yatmak, sayfalara uzanmak, kalemlere tutunmak, değil. Yol tutuyor seni, ense kökünden yakalıyor, bir yere götürmeye çalışıyor, bir yere gitmen değil, bir hale gelmen gerekiyor.

8 Şubat 2011 Salı

heves

burası beni öyle bir besliyor,
ağzımı açmasam, burnumu sıkıp kaşığı boğazıma sokuyor.
diğer taraf, elini içeri daldırıp salkım salkım laf söküyor.
benden kopanları seslerinden tanıyorum.
içerisi esaslı heves kokuyor,
onu buralarda çok sık görüyorum, ballı bahar çiçekleri kadar ağır kokusu.
herkes burnundan heves soluyor,
birinin verdiği nefesi diğeri alıyor, herkesin hevesi birbirine karışıyor,
başkalarından nakil aldığın, emanet organ
heves
hadi şimdi de git heveslerinin peşinden.

1 Şubat 2011 Salı

sayfaları geri sürüp
yazıma sakladığıma bakacağım
neyi savunuyordun sen
duygu mu değişmiyordu?
düşünce mi?
bakacağım
eğer duygu demişsen
kuşun kafasını taktığın kadını kıskanacağım
bak ne diyorum
kendimi Galata’dan atacağım
ve bir karga Haliç’e koşturup beni tutacak.
yazı eskir
duygunun değiştiği buradan bellidir
duygu sahibinden bağımsız gelişir
duygunun öznesi duyanın kendisidir
nesnenin özneye galip geldiği bacak arasının adı duygudur
henüz duymadığınız birine ne duyduğunuzu dillendirmeyin
ıslak pamuk arasında çimlenen duygularınızı dikkate almayın
fasulye kokar hepsi
sesi olmayan birine, duymayın
kafasını duvara yaslamış birinden medet ummayın
birinin kafasının arkasında bir duvar gördüyseniz,
gerçekten yalnız kalmak istediğini anlayın, boynunun ağrıdığını değil.
bakın size söylüyorum, öyle birinin yanına gitmeyin
evet, siyah beyaz resimler samimidir, insana cesaret verir
ama tek kare fotoğrafınızın olmadığı insanlardan vaktini istemeyin.
siz böyle hayvani dirençler geliştirmeyin
gülerken ağzınızdan sakız düşsün sizin
herkesin bir kendine rağmeni olmalı değil mi ama .