expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

27 Temmuz 2011 Çarşamba

durduk yere ölü doğumlar yaptırıyorsun bana. kendimin yanında başkasını taşımaya hevesim varmış gibi. o heves bir kere olsun gelmiş gibi. ayrı yerlere düşemiyor insancıklar. yollara düşüyoruz, dua ediyoruz, bu sefer aynı sırada oturtmasınlar bizi diyoruz, içimizden faydasız büyüler fısıldarken, o sırada bardak boşalıyor. dibine bakıyorum. hepimiz ordayız. bu bardağın kalın cam tabanında yaşıyoruz. köpüklerle besleniyoruz. yüzümüz gözümüz sarı. sesimiz hıçkırık. hıçkırarak anlaşıyoruz. kötü alışkanlıklar hafızamızı kuvvetlendiriyor. işte bu yüzden. lütfen su katmayınız
bütün derdim zarlaydı. dünyamla dünya arasındaki hücre çeperi. insan bilmediği yaşta kaybolur mu?