expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

10 Mart 2011 Perşembe

işte böyle, iki ileri bir geri. çekilme önümden, gözümün ucunda dur, bakmadan yazamam.
işte böyle. iki ileri bir geri.
günde üç tık başım dönüyor, her güne üç tek gerekiyor.
su yeşilinden  kreme, kiremit kırmızısının peşine,
bacasız evler gibisin.
ya dizinin dibine ya kapı önüne, serin bir taş işaret et en öfkeli parmağınla,
ne var ki duvarların güzel, odalar yapan uzun ince daracık duvarların.
az boyayla çok işler başardık bugün, çalı çırpı topladık ki ateşimiz sönmesin.
ama sen bacasız evler gibisin dedikse
tütmüyor da değilsin.

7 Mart 2011 Pazartesi

ama akıllım, ama aklım

tam orada durunuz.

siz ikiniz, umruma dokunuyorsunuz.
farklı yerlerinden tutuyorsunuz.

biriniz koltuğumun altına sokuluyorsunuz, diğeriniz kadrajdan çıkıyorsunuz.
tanavı en yüksek mekanıma buyurdunuz , aklımdayız hepimiz.

buradan gidebilir miyiz?

 her yer olur ama burada misafir sevmiyorum.
 yapmayın ama, hem ısıtıp ısıtıp su katıyorsunuz.

aklım mideme vuruyor. aklım mideme vuruyor. aklım mideme vuruyor. aklım mideme. aklım.