expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

22 Temmuz 2010 Perşembe

sabahların kokusunun başka olması, içine biz bulaşmadığımızdandır. İnsansızlık, insana hissedilemez olsa da , bu saatte, sokağın tazeliğinin çocukları uyutmuş olmaktan geldiğini biliyorum. biz yokken herşey daha güzel kokuyodur belki, biz susunca kuşlar daha çok konuşuyor, kediler daha çok dolanıyor. gözlerini çevresine değil de birbirine bakmak için kullanan birilerine iki ayak üstünde yürüme konforu neden verilmiş. bizim dünyamızda harfler var dimi, biz isimlendiriyoruz. isim veremezsek, gözlerimiz kısılıyor, düşünceli görünüyoruz.

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Nantes

Well it's been a long time, long time now
Since I've seen you smile
And I'll gamble away my fright
And I'll gamble away my time
And in a year, a year or so
This will slip into the sea
Well it's been a long time, long time now
Since I've seen you smile

Nobody raise your voices
Just another night in Nantes
Nobody raise your voices
Just another night in Nantes
mutlu yıllar çocuk. kutlamadan edemedim.itikatın deniz olsun

8 Temmuz 2010 Perşembe

yal-nız-lık

her lokmada bir hece çiğniyorum. yal-nız-lık, yal-nız-lık. ne lezzetli şeysin sen.

7 Temmuz 2010 Çarşamba

dört milyonda bir

4 milyon yıllık bir kafatası görürseniz eğer, size dünyada düşünülecek çok az şey olduğunu söyleyecektir. 4 milyon yıl sonra size ait birşeylerin hala etrafta olması ihtimalini düşündüğünüzde korkudan ölebilirsiniz. toprak herkesi yutabilecek kadar aç olsa da, sindirmesine 4 milyon yıl yetmiyorsa, buralarda yalnızız.

4 Temmuz 2010 Pazar

terazi lastik fantastik

şimdi birlikte biryerlere gitsek. senin kursağın mesela. oraya doğru yüksek topuklar giyip yürüsek. senin ayakkabıların kırmızı, benimkiler gri olsa. sen de benim kadar şaşmazmıydın? senin olup da göremediğin ne çok şey! korkuyor musun? ama biraz da midene inelim. biriktirdiklerini görelim. orada kahkahayla gülelim. sesimiz duvarlara çarpsın. hadi biraz mideni ağrıtalım, evet, bağıralım. kafan şişsin, gözün yansın, elin titresin. olsun bişeyler. biz içerdeyken tanık olalım. haline acıyalım. çektiğin acı, ağrıyan yerin, senin değilmiş gibi yapalım. uzaklaşalım. gidelim vücudundan. heycanlanıyorum. bir dakika. galiba saçıma, başıma, ağzıma özgürlüklerini veriyorum. hiçbirinin ben olmadıklarını kabul ediyorum. tek gülüşüm var benim, tek tipim. ben tek miyim? bugün çok büyük karınca gördüm, çok küçük insan olunur aslında.