expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

18 Ocak 2010 Pazartesi

şişeler-sesler

Şişeler ayaktaydı, insanlar bellerinden kırık, sırtları yaslı. Havayı delmeden, ünlemsiz cümlelerle konuşuyorduk. Tonlama, şaşırma, kahkaha yoktu. Bir odadaydık ve odada olmak tapılacak kadar güzel bir haldi. Rengimiz eski kağıt sarısıydı ve elbiselerimizin kumaşlarında çiçekler vardı. O vakit için, odanın lambası dünyanın merkezi, içine saklandığımız koltuk, kara parçasıydı. Konuşuyorduk. Herkesin aklına bir şeyler geliyordu. Aklımızdakileri yere seriyorduk. Aralarından en canlılarını seçip, içini açıp organlarına bakıyorduk. Hepimiz, bu işlerin nasıl yürüdüğünü merak ediyorduk. Oda, gemi gibiydi. sallandıkça , uykumuz geliyordu. saçlarımız dalgalı. biz, ağzımızı kapamadan gülmek istiyoruz.

1 yorum: