expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

20 Ocak 2011 Perşembe

Benle ben, kendi zamirime seslenmeyi sevmiyorum ama, biz ikimiz karşılaşınca, oransız hareketler yapıyoruz. Sevinçten birbirimizin sırtını ısırıyoruz. Güneşli günlerde geliyorum, merdivende oturmuş birini beklerken. Uzun kalmıyorum. Mutluluğun büyüğü küçüğü olmaz, sindirebildiğin kadarı boy uzatır diyen ağzıma vurup beni geri gönderiyorum. Çok güzel yerlere tünüyorum ben. Serin, konforlu. İstediğim her taşa oturabiliyorum, çekmiyor. Çoğalma korkum o kadar somut ki, yavrulayamıyorum. Bu kulağıma hüzünlü gelmiyor.  Neşeli kulaklarım var benim, kendi aralarında konuşmayı ayıplamayan kulaklarım. Onlarınkinden başka ses duymuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder