expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

23 Temmuz 2012 Pazartesi

bir zaman başkasında görüp şaşırdığımızı kendi davranışımızda görüp, şaşırdığımız anı hatırladığımız oluyor. işte bu iki zaman arasında bilmediğimiz ne çok şey olduğunu fark ediyoruz. bir başka taraftan bilmenin herhangi bir şeyle doğru orantısının bulunmadığını. seni son kez bir mısır tarlasında boyunca yaprakların arasında görüyorum. bir sıra boyunca adımlarımız, hışırdayarak yürüyoruz. çıkışı bulmaya uğraşıyoruz. yolda önümüze çıkan, gözümüze değen olgunlaşmış mısırları koparıp sepetimize atıyoruz. terliğimizle ayağımız arasına yürürken biçtiğimiz otlar birikiyor. yeşil ve sarının arasından sana baktığım zaman gözüme çarpan başka renkler var. seni bir bütün olarak göremiyorum. bu dalların arasından düze çıkalım da göreyim diye hızlanıyorum. yol umduğumdan uzun sürüyor. bir süre sonra görmek önemli bir eylem olmaktan çıkıyor. karşımızda bu kadar yüksek, bu kadar yeşil, bu kadar sıra dağlar varken, senin görünmen, benim görmem, bizim görüşmemiz önemsiz kalıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder