expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

30 Ocak 2016 Cumartesi

başbaşa kalmak üzerine çokça düşündüğüm zamanlar.
kendinle başbaşa kalabilmek çok seyrek düşen iri bir yağmur damlası kadar hissedilebiliyor. ferah, sevdiğim bir his.

bazen niyet edilen, bazen içine bırakıldığımız bir eylem.

yolun kenarındaki görüntü hızlıca akıp giderken düşündüğüm:

koyunlarla başbaşa kalmak, çocuk olarak.
koyunun otlamasını, çocuğun çoban olmasını gözlemek. çocuk olarak geldiği bu çayırdan çoban olarak evine dönmesi. bir kadere karar verilişine tanık olmak.

çocuk olmayı bırakıp çoban olduğu zaman hangi ana denk düşer?

dalında insan eline düşmeyi bekleyen meyve gibi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder