expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

6 Nisan 2011 Çarşamba

Yanımda biri uyurken, odada tek başıma olduğum zamankinden daha iyi alıyorum yalnızlığın tadını. Bardağına göre mükemmel oranda katılmış şeker. Yanımda uyuduğunda varlığın susturulabilirliği iştahlandırıyor beni. Hiç olmayanın değil, varken yok edilenin kokusu daha keskin. Böyleyken, uyku nefesini bilmediğim birinin varlığını kabullenmiyorum. Uykusundan küçük kımıldanmalarla oyun için uyandırdığım, rüyasında gezinmekten bacakları ağrımış birinin döndüğü an bana tutunup soluklanmasının hakedişleri var. Uyandırılmak ödüllendirilmeli. Kafalarını ezmek suretiyle kovalamaya niyetlendiğim duyumların, uyurularak yok edilemeyeceğini, yanımda uyumasından rahatsızlık duymadığım insanlar tanıdığımda farkediyorum. En bana uğramaz dediğim duyguları, onları uyurken gördüğümde tanıyorum. Uyku nefeslerini biliyorum. Kabulleniyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder