expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

17 Mart 2010 Çarşamba

oryantal Paris

Sayıklıyorum. kelimeleri değil, görüntüleri, bazen uzuvları.Ben gözümü kapamışken, dirseklerime sırtımdan uzanmış, taşıyorsun beni, bayır aşağı koşuyoruz.bisikletin üzerindeymişiz taklidi yapıyoruz,eğleniyoruz. Kulağımda  oryantal Paris şarkıları uğulduyor. Üzerinden aktığımız şehirler yok oluyor. Görüntüler kolkola girmiş, hepsi birer kelime söylüyor, kocaman bir cümle oluyorlar, öyle ağır ki sayfaya taşıyana kadar kollarım kopuyor. Transparan hafif olur gibi gelmişti oysa ki. Bunlar benim rüyalarım, tülün arkasından baktıklarım. Çok önce, çok küçük bir çiçek yutmuştum. üstünden zaman geçti, artık içime sığmıyor. Yine de kelebeklere her zaman yer vardır ve onların Tanrı mı yoksa katil mi olduğuna karar vermeniz, cesaretinizle aynı merdivenlerden eş  zamanlı yuvarlandığınız ana denk gelir. Ve şarkı başlasın. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder