expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

21 Aralık 2009 Pazartesi

kayra'dan

Hepimiz hayattaki sanatın peşindeydik ve daha şiirsel yaşamak için ölüyorduk ama kimsenin şiir için ölmeye niyeti yoktu. Biz sinema severdik ve ayna karşısında rol çalışan küçük insan takımında oynuyorduk. Bir yazıyı romana dönüştürecek kadar büyümedimmi yoksa ayrık cümleleri daha mı çok sevdim bilmiyorum ama okuma zevkimi dört kitaba sıkıştıran o adama küfretme hakkımı şimdilik kullanmıyorum. Beğendiklerim ve inanamadıklarım giderek azalıyor ve sabırla yaşadığını düşündüğüm insanın, özüne malum eylem yapıldıktan sonra hala nasıl yaşadığını sorguluyorum. Pisliğe ve şiddete merakın kaynağını bilmek istiyorum. Utanç genetikmi yoksa sosyolojikmi merak ediyorum. Kişisel olmayan bir intihar düşünemiyorum ve anlam karmaşası yaşayan tüm tasvirleri duvarlara çarpasım var, güzel olmayan bir söze tahammülüm yok ama yinede güzel bir erkek sesi için katlanıyorum şu Dakka. Bir kitabın beni diriltmesini büyü diye algılıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder